gsü sözlük – galatasaray üniversitesi öğrenci sözlüğü
Gençler olarak plansız, programsız ve hazırlıksız alınan kararlardan “etkilenen” olmaktan bıktık. Bizim hayatımızı etkileyen kararlara dahi etki etme imkânımız yokken alınan çoğu kararın hayatlarımızı bu denli olumsuz etkilemesine karşı artık ses çıkarıyoruz. Bunun son örneğini barınma sorunuyla yaşadık. Bu dönem okulların açılması kararlaştırıldı ancak öğrencilerin barınabilecekleri yeteri kadar yer olup olmadığına bakılmadı ya da barınma yerlerinde yaşanan fiyat artışlarına karşı herhangi bir destekleyici karar alınmadı. Tüm bunların üzerine Türkiye’de üniversite sayıları ve kontenjanları durmadan artarken yurt sayıları ve kontenjanları bu sayıların çok gerisinde kaldı. Bunun üstüne bir de ekonomik sıkıntılarını ve pandemi süresince boş kalan evlerinin acısını öğrencilerden çıkarmak isteyenler ortaya çıktı. Sonuç olarak barınamayan bizler olduk! Barınma hakkı bizim en temel haklarımızdan biri olmasına karşın elimizden alınıyor.

Gençler olarak karar alma masalarında almak istiyoruz!

Sorunlarımızın daha görünür olmasını ve bu sorunların ortaya çıkmadan düşünülerek önlemler alınmasını talep ediyoruz!

Barınmak istiyor ve bu hakkımızı kullanmamızın önünde engel oluşturanlara karşı herkesi birlikte ses çıkarmaya davet ediyoruz!
matematik bölümünün bir tanecik hocasidir. bence kendisinin dersleri ögrencilerin yurtdisindaki okullarda basarili olmasinda etkili oluyordur. ayrica örnek alinasi bir karakteri vardir.
Dünyanın bütün sorunu woolpit cocukları olarak da bilinen, kur-an'ı kerim'de cin olarak geçtiğine inanılan ve karanlıktan, magmanın tarafından kurtulması gereken tür. kur'an-ı kerim'de ateşten yaratıldığı yazıyor fakat woolpit cocukları bedenli; bunun nedeninin ise magma taraflarından gelmeleri ile bu sekilde kaleme alındığı geçiyor. yesiller ve insan gibiler. İnsan & maymun & cin & goril şeklinde. ve onların yeryüzüne çıkışı dünyada ki ağıt ve onlara özlemin verdiği gerginlikle birbirini yiyen bütün türleri durduracak inanışı hakim. deccal.
Galatasaray'ın en büyük düşmanı olan tek hücreliler topluluğu. Liderleri kabul ettikleri bir reisleri var ki tarikat liderleri ve mafya babalarıyla aynı masalarda buluşuyor. Galatasaray liselilere biatçı derler ama asıl biatçı kendileridir. Hem manalarını verene biat ederler hem de kendi içlerinde"abileri"ne. S*bo denen herife taparlar ve hatta zaman zaman onun bir sözüyle yeminlerini, tövbelerini bozacaklarını dile getirirler. Asıl biatçı kendileridir yani. Türkiye'de de alıştığımız bir tutumla başkalarını suçlar, hedef gösterir ama en alasını kendileri yaparlar. Son zamanlarda da çok büyük hatalar yaptılar ve bedel ödeyecekler. Ta en başından Mustafa Cengiz denen saçma sapan herife koşulsuz destek verdiler. Neden? Liseli dursun Özbek'e karşı seçim kazandı diye. Ama çok yanlış ata oynadılar ve hala farkında değiller galiba. Bu herifler yönetimden gidince hepsinin ne haltlar yedikleri tek tek ortaya çıkacak. O zaman kimse onları kulübü kara geçirdi falan filan diye savunmayacak. En son hataları ise artık sınırı ne kadar aştıklarını herkese gösterdi. Fatih hocanın istediği bir transferi sanki hadlerineymiş gibi veto ettiler. Cengiz kulübü beş parasız bıraktığı için zaten irfan'ı almak söz konusu bile değil. Yine yönetimin köpekliğini yaparak olaya yönetim alamadı değil de taraftar istemedi süsü vermeye çalıştılar ama Fatih hocanın Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu unuttular galiba. Ve insan haklı olarak soruyor. "Bre orospu çocukları, siz kimsiniz de fatih hocanın istediği topçuyu veto ediyorsunuz?". Şöyle bir gerçek daha var ki bu tribün pislikleri er ya da geç temizlenecekler. Aziz Yıldırım bile yaptı. Galatasaray kültürünü tanıyan bir başkan da bu son yaşananlardan sonra bunu yapacaktır. Ayrıca net bir şekilde kim Galatasaray kültürünü koruyacak ve bu tasmalı köpekleri staddan çıkaracaksa oyum da ona.
3 aylık dil eğitimi için gittiğim Malta'da 2 yıl kadar kaldım, bu süreç içerisinde ESE ve Clubclass Malta dil okullarında dil eğitimi aldım. Diğer Malta dil okullarını gittim yerinde inceledim.Malta'da İngilizce dil eğitimi almak isteyenler ve Malta dil okulları hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler için blog yazılarımı okumanızı tavsiye ederim. Kataloğ üzerinden değil öğrencinin istekleri ve talepleri doğrultusunda dil okulu seçimi yapıyoruz.https://maltaliyiz.com
şu okulda kendisine sempati duyan var mı çok merak ediyorum.gerekçeleriyle yazarsa çok güzel olur, belki ben de bir gün birkaç damla sempati duyabilirim kendisine.
selam gsü tayfa,iskandinav mitolojisinde derinleşmek istiyorum, kitap-film artık ne gelirse aklınıza sarı kırmızı fikirlerinizi almak istiyorum.
Fransızcasının iyi olabileceğini düşündüğüm, diğerleri hakkında şüphelerim olan kurslardır.
#gsükedilerinesahipçık Biz kedilerimizin beslenmesini, barınmasını ve sağlıklı bir şekilde yaşamasını kendimize görev edinmiş bir grup gönüllü öğrenciyiz. Kurduğumuz mama dağıtım sistemimiz sayesinde kedilerimiz düzenli besleniyordu. Pandemi döneminde yaşanılan kriz anında dahi hızlı hareket edip yeni bir sistem kurarak kedilerimizi mağdur etmemek adına her şeyi yaptık. Biz onlar için böyle çabalarken dün üzülerek öğrendik ki cumartesi günü bizden habersiz sahil kampüsteki tüm mama ve su kapları, kedi evleri ve kulübümüzün dolabı kaldırılmış. Hafta sonu okula giriş çıkış yasak olduğu için bunu öğrendiğimizde kedilerimizin 2-3 gündür aç susuz kaldığını da öğrenmiş olduk. Ayrıca kedi evlerimizden biri de parçalanmış haldeydi. Pazartesiden beri arkadaşlarımız gidip elleriyle tek tek besleme yapıyor. Dün susuz kalmamaları adına etrafa yeni kaplar bıraktılar fakat bugün gittiklerinde o kaplar da ortadan kalkmıştı. Ayrıca yok olan dolabımızın içinde kedilerimiz için satın almış olduğumuz vitamin ve ilaçlar, bağışlarla topladığımız mamaların bir kısmı, taşıma kaplarımız da bulunuyordu. En başından beri tamamen öğrenci çabalarıyla yürütülen bu sistem gerekçe gösterilmeden ve bize haber verilmeden bozuldu ve kedilerimiz aç susuz kaldı. Şu an dahi zar zor ve gizli saklı besleme yapmaya çalışıyoruz. Bize sunulan tek çözüm önerisi ise sahildeki onlarca kedimizi kara kampüse taşımak idi ve bu da ne yazık ki mümkün değil. Sahil kampüsümüz sahil kedilerimizin yuvasıdır ve onlar yuvalarından koparılamazlar.
(bkz: Bağcılar merkez) sıradışı şehir dokusu ve insanları ile son yıllarda İstanbul'un cazibe merkezidir. Cazibe merkezi olması İstanbul'un en kalabalık ilçesi olmasından anlaşılıyor. Son olarak Bağcılar'a yolunuz düşerse meşhur Bağcılar tavuk dönerini yemenizi tavsiye ediyorum. yaşadığımız semtin mottosu ile sonlandiriyorum yazıyı. (bkz:burası Bağcılar welcome to cehennem)
Z kuşağının bilmediği, hatta çoğu sözlük yazarının adını bu başlıkta duyduğu bir efsanedir. Türkiye ENTELİJANSİYASI BU ABİMİZİ PEK DİNLEMEZ. Hem gitarı hem sarkıları iyidir. Dinleyin dinlettirin.
netflixte belgeseli çıkmış fransız eski topçudur.tipi "gelişmemiş ülkenin darbeyle indirilmiş eski diktatör askeri" kalıbına uyar.
teknik üniversite olması dışında bir olayı yoktur. boş boş insanları ıkınsalar giremeyecekleri gsü'ye anca bok atarlar.(bkz: link )
hazırlığı iyi kötü bitirdik de emeklerimiz boşa gitmesin düşüncesiyle yöneldiğimiz ikilem. ömür boyu geçerlilik (en azından şimdilik) durumu da işe ayrı bir gerilim katıyor.mevcut seviyeyi koruyarak, kasmadan sakince b2 belgesini kenara koyup ileride değer kaybetmesin diye dua etmek mi?yoksa bütün yaz fransızca kasıp, sınırdan da olsa bir dalf c1 belgesi alıp tasasızca yaşamaya devam etmek mi?
dünyada netflix’i yasaklamaya çalışan ilk ülke olarak tarihe geçmemizi istemeyen netflix'in, sizile uğraşamam temalı muhtemel kararı
son iki entrymde kızlarsoruyor formatına döndürdüğüm gsüsözlüğe özürlerimle, şu hazırlık birincilerine verilen burs nedir ne değildir, hangi dil okulları iyidir, chantier efsaneleri doğru mu, vs vs konularında, yurtdışı deneyimlerini benimle ve sözlükle paylaşmak isteyen birileri çıkarsa çok memnun olurum.
malum fazla seçenek sunulmuyor okulumuzda yabancı dil adına, gsüdeki dil zümrelerinin kalitesini hesaba katarsak -ve ingilizceden muaf olacağımı varsayarsak- ispanyolcayı mı almancayı mı seçmemi tavsiye edersin sözlük?
emektardır.marsilyada oynarken baya iyiydi de sonra pl'ye falan transfer yaptı.SONRASINDA YUVASINA DÖNMÜŞTÜR.
z kuşağının oy kullanma yaşına gelmesi ve tüm siyasi denklemlerin bu olgu ile alt üst olması sebebiyle ortaya çıkmış durumdur. tiranlar z kuşağı ile aynı senkronu sosyolojik ve ideolojik olarak tutturamaz. z kuşağı globalleşmiş ve sınırların sadece görünmez cizgilerden ibaret olduğu bir dünyanın icine doğmuştur . bu çocuklar artık kendi odalarından çıkmadan tüm dünya ile etkileşime giren kişiler. z kuşağı ile anlaşamayan başta siyasiler olmak üzere işletmeler de yok olmaya mahkumdur. bu çocuklara yasak koymak etki etmez. internetin fişini kökten cekmelisiniz.
ilk sezonu biraz yavan geçen ama ikinci sezon birinci bölümüyle (ki tek mekan çekilmiştir) kalbimi kazanan komedi/drama dizisidir. bahsi geçen ikinci sezonda diziye katılan andrew scott sayesinde birçok insanda hot priest fantezisinin oluşmasına da yol açmıştır.
Herhangi bir konuda mizahın yapılabileceğini ama mizahta önemli olanın kimseyi incitmeden mizaha konu olan şeyde abartılanın ne olduğunun önemli olduğunu düşünmekteyim, yok o konuya dokunamazsın , yok bunun mizahı yapılamaz , sus haddini bilmez ya da cem ylmz gibi ben o konuda susarak eleştirimi yapıyorum durağında yağmurdan kaçar gibi bekleyenlere 500T gibi her kesimden geçen hat gözüyle bakıyorum , çünkü tarafsızlıkta bir taraftı değil mi?
O mizahını sevdiğim insan , bir gün demişti ki ben elmalı soda istemiyorum lütfen sade sodayı bardakta elma dilimiyle getirir misiniz demiştioy oyyy
arkadaşlar, her ne kadar çevremizdekileri gsü'nün bir devlet okulu olduğunu söyleyerek kandırmaya çalışsak da insanlar bunu yemiyor. karşı komşu neriman teyzeden tutun taksici hüseyin amcaya kadar herkes gsü'nün özel bir okul olduğunun farkında bu yüzden ben de bir gsü öğrencisi olarak artık bu sırrı saklamamaya karar verdim. Okulun beacoup de bourse isimli bursuna da hak kazanamadım, her dönem yaklaşık 2000 liraya yakın para ödüyorum sırf gsü'ye gittiğim için ve bence bunun utanılacak hiçbir tarafı yok. sonuçta herkes bedava okuyacak bir durum yok değil mi? hem okul parasının içine her sezon galatasaray'dan kombine maç bileti ve candan erçetin konserlerine en önden bilet de dahil.
Lö kur dö 7h. Kariyerleri konusunda kendini yapayalnız hisseden GSÜ’lü gençlere ve yeni mezunlara kollarını açıp gitme diyeydim diyen dev bir aile. Kariyer ve kurumsal kayboluşu irdeleyen, anlatan bir IG sayfası. Ailecek takip ediyoruz.
yadsınamaz bir gerçektir. Crossover Talks'u tek başına taşır, Kamusal Mizah'ta Türkiye'de üretilmiş en iyi Youtube içeriklerine imza atar, BKM bünyesinde inanılmaz stand-up'lar yapar. evrenin en komik insanı dememe sebebim ricky gervais ile aynı evreni paylaşmasıdır..

    mezunlarımızı bir kadının temsil etmesi gurur verici bir şey mi:) alttan alttan kadınları fena gömmüşsün, çok ayıp :D
rahmeti uğur mumcu 'nun oğlu ve galatasaray üniversitesi öğretim görevlisidir. yakışıklıdır, karizmatiktir. yeni medya kanallarında çokça boy gösterir, hepsini de kotarır.
GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ MEZUNLAR DERNEĞİ'NİN ÖĞRENCİLERİ İŞ HAYATINA HAZIRLAMAK İÇİN BAŞLATTIĞI DİJİTAL PROGRAM. 24-25-26 TEMMUZ TARİHLERİNDE ONLİNE OLARAK GSÜ MEZUNU İNSAN KAYNAKLARI PROFESYONELLERİNİN ÇEŞİTLİ ALANLARDA EĞİTİMLER VERECEĞİ, ŞİRKET TANITIMLARININ YAPILACAĞI VE MEZUNLARIN KARİYER YOLCULUKLARINI ANLATACAĞI ORGANİZASYONA SON BAŞVURU TARİHİ 10 TEMMUZ 2020. TÜM GSÜ ÖĞRENCİLERİ yenigelecek.gsumed.org ADRESİNDEN PROGRAMA BAŞVURU YAPABİLİRLER.
Bundan 10 sene sonra tek tek gerçekleri ortaya çıkacak ve bizlerin "ne kadar aptalmısız" dememize neden olacak yalanlar silsilesi. Başta yetkililer olmak üzere medyada konuşan tüm fertlerin doğru olmayan bilgileri topluma pompaladigina inanıyorum . Son olarak da atomaltı parçacıkların doğasını keşfeden ve 2000 yıllardan beri korona virüsle savaşan dünyanın eskilerinden çok daha az öldürücü olan bu yeni tip korona virüse karşı cagresiz kalması dusundurucu.
2 hafta boyunca sadece ders çalışmak zorunda kalacağımız ve hala sınavların nasıl olacağına dair haber bile vermeyen hocalara kendimizi kanıtlamaya çalışacağımız dönem yine geldi çattı.
hem fransızcayı sevmek, hem kulak aşinalığı sağlamak için birçok öğrenciye fayda sağlayabileceğini düşündüğüm filmlerdir. "bütün fransızca filmler" evreninden daha kolay anlaşılabilir bir fransızcaya sahip filmler olarak ayrışırlar. bunları okulda hocalar da önerirdi, arkadaş tavsiyesi de fark yaratırdı. başlığı buraya bırakıyorum, sembolik olarak la haine öneriyorum. not: uzman değilim, kendi ukdemi dolduruyorum.
sigara kullanımını özendirdiği gerekçesiyle sigara paketlerinin tek tipleştirilmesidir. Aynı zamanda Akp hükümetinin bilinçli samimiyetsizlikleri arasında derece yapan harekettir. Tıpkı malumun kendi balkonunda sigara içen vatandaşa laf atması gibi.
Türkiye'de son 5 yıl içerisinde her ay ortalama 3 milyar 996 milyon lira, günlük 131 milyon 371 bin liralık sigara tüketiliyor. (tapdk)
Bu da demektir ki Devletin kasasına sadece sigaradan günde 114 milyon lira keş para giriyor. Ekonomik daralmaya çare olarak yüzde 87'lik sigara vergisiyle dünya LİDERiyiz bu gurur hepimizin ?? Akp hükümetinin kendisine duyulan antipatiden faydalanarak aldığı intikamın ta kendisidir. Aynısı alkol için de geçerli tabii...
İnsan demeden geçemiyor; nerede o eski günler... görsel
Avrupalıların diğer bir çok teknik ve bilimde yaptığı gibi arap toplumundan görerek kurumsallastirdiği yöntemdir .Araplar, develer hamile kalmasın (zamanın lojistik kamyonları idi develer) diye dişi develerin rahimlerine taş doldururlardi. Bu yöntemden ilham alan Avrupalılar, Yöntemi insan üzerinde kullanmak için rahim içi spiral uygulamasını kurumsallastirmislardir.
Güncel tartışmaların hemen hemen tümünün çıkış noktasını anlamanızı sağlayacak sorunsaldir. Analoji tehlikelidir ama mevzuya basitçe giriş yapmak için uygun diye düşünüyorum. (bkz:insanları eşitsiz kılan doğa değildir; eşitsizliği çıkaran toplumdur) foucault
çok seviyorum. bilgili olduğu kadar bilgisini nerede kullanması gerektiğini bilen bir insan. saygı sınırlarından çıktığı çok nadir oluyor. keşke dedem olsaydı denecek tipte bir insan. aynı tipte bir diğer insan da (bkz:coşkun aral)
ikinci dalganın gümbür gümbür geldiğini gösteren durumdur. sosyal mesafe kuralına bu halkın uyacağı yanılgısının eseridir. ürkütücüdür, rezalettir.
uzun süredir üzerine düşündüğüm ve geçenlerde gördüğüm bir haberle beraber inanılmaz sinirlediğim durum.
haber - - - spoiler - - -
friends dizisinin yaratıcalarından martha kauffman " dizilerimde ırk çeşitliliğini ön plana çıkaracak yeterince şey yapmadım, keşke şu an bildiklerimi o zaman da bilseydim" demiş.
dizinin oyuncularından david schwimmer dizinin çeşitli remakeleri yapılması gerektiğini öne sürerek "belki de tamamen siyahi veya tamamen asyalı oyuncularla friends çekilmeli" ve "ama ben yine de ırk çesitliliğinin azlığının farkındaydım ve o yüzden benim karakterimin farklı renklerden insanlarla çıkmasına vesile oldum" gibi şeyler söylemiş.
- - - spoiler - - -
siyah ve beyazların birlikte sokağa dökülüp , siyahların haklarının savunulduğu eylemler, ırkçılığın ne kadar büyük bir sorun olduğunu insanlara göstermeleri , insan olarak haklarının peşinden koşmaları muazzam şeyler. ama bunlara noluyor arkadaş. olaylar başladığından beri sanki herkes kral 2. leopold olmuş da 10-15 milyon siyahiyi katletmiş gibi davranıp günah çıkartıyor. 20 sene önce bir dizi yapmışsın bitmiş gitmiş , gelmiş geçmiş en iyi dizilerden olmuş ,bunları niye diyorsun sen ya , ne alakası var , ne önemi var , insanlar mutlu olsun , bize ırkçıyız eleştirisi gelmesin diye sanat mertebesinde bir işe nasıl keşke daha çok siyahı koysaydık dersin anlamıyorum.
bu insanların haricinde sosyal medya da böyle. herkes kant olmuş anasını satayım mutlak doğrunun peşinden koşuyor ama insanların haklarından da hiç ödün vermiyorlar he! herkes özgür ya sonuçta... online ders sırasında porno izleyen hocanın porno izleme hakkının olduğunu söyleyip böyle şeyler olabilir falan diyorlar. çoğunlukla durumları ne olduklarına göre değil , platon'un akademisinde (twitter ve diğer sosyal medya mecraları) nasıl yorumladığına göre yargılıyorlar ve bu insanlar o kadar fazlalaşmış durumda ki artık boku çıkmış durumda.
yine bu arkadaşlar her ne kadar dahi olsalar da çoğunlukla iki yüzlülük yapıyorlar. mesela sosyal medya üzerinden müslümanlar, onların inançları ve kutsal saydıkları kitaplarıyla dalga geçmek her ne kadar bir rutine dönüşmüş olsa da kendilerinin ait olduğu bir topluluğa veya -bu aralar daha sık gördüğümüz - lgbt topluluğuna yapılan en küçük eleştiride , bu eleştiriyi yapanın susturulmasını istiyor ve onlara homofobik, bilmem ne düşmanı , çomar gibi isimlerle hitap ediyorlar.
karantina sürecindeki boşluğu doldurması ile revaçta olan ve her gece istisnasız birden çok kez Twitter gündemine oturan reality show.
Caucasian severlerin hayalini süsleyen yaşayan efsane Jessica stoyadinovich. Sahne ismi ile Stoya.
2000 yılında Amerika'nın Türkiye'ye attığı iklim bombası neticesinde meydana gelen genetik karmaşada ilk kez ortaya çıkmışlardır