okulun sosyoekonomik yapısı – gsü sözlük
Okula ilk girdiğim sene : '' aa çok da zengin züppe yok yahu'' dedirten bir sene sonrasında bölüme başlama itibariyle '' yağmur yağdığı için paten dersim iptal oldu offfff, inanabiliyor musunuz?'' cümlesiyle çileden çıkartan ''ulan nasıl aynı okuldayız biz'' dedirten ve sonrasında karşındakinin fr lisesi mezunu olduğunu hatırlaman ile ''değmez'' düşüncesiyle sakinleşme ile son bulan yapıdır.
orta-üst sınıf olmakla beraber bir kesim vardır ki ortanın altı olmasına rağmen üstün üstü gibi durur. asla anlamıyorum o tipleri
aslında bakıldığında beyaz türk - karabudun ayrılığının çok bariz olduğu, ancak kimsenin dillendirmediği bir yapıdır. olayı sadece iç sınav - ösym farkına dayandırmak yanlış olur elbette, ama bu faktör sebebiyle diğer üniversitelere nazaran orta-üst sınıf hakimiyeti daha fazla hissedilir. tabi ki kastım özel üniversitelerdeki paralı - burslu farkı değil, burada tarihsel bir yön de var. anadolu'dan gelenler ilk yıllarında "aman aman nereye geldim daha demin evdeydim" gibi bir kimlik karmaşasına girebilirler; sonraki yıllarda da ya burhan altıntop sendromu yla hayatlarına devam ederler (*) , ya da kendi sınıfsal kimlikleriyle barışıp onu hayatlarının bir parçası olarak kabul ederler.
tabi bu farklılık neticesinde her iki sınıfın da birbirine karşı önyargıları vardır. büyük ölçüde ortamları ayrıdır; küçük bir okulda olmaktan kaynaklı olarak gündelik iletişimleri iyi olsa bile adı konmamış bir uzaklık vardır. günümüzün popüler tabiriyle bir tür sosyal mesafe kuralı , hatta yer yer bir apartheid (kelimenin tam anlamıyla, herkesin kendi kimliğiyle yaşaması) var denebilir.
bence okulda cok fazla zengin yok da zengin gibi yasayan bir suru dostumuz var. genel olarak bir keyif duskunuyuz yani. cok da buyuk bir problem degil tabii bu, hatta oldukca hos.
kasnak yuvarlandı elek oldu,eski orospular melek oldu : bu deyimdeki kasnak okuldaki fakir gururlu zeki ve gsü nün değiştiremediği suriçi çocuklarının temsil eder , onlar eski dolapdere delikanlıladıdır , onlar eski mevlanakapı örümceksiz sokağı haytalarıdır , tozkoparandan çıkmış campanella dırlar ; kasnaktan elek olanlar uçkuruna nakavt olmuş , eski kalıbına vieux paris esintileri kattığını sanan halbuki kenar köşe parfümcülerindeli eau de toiletten bile uçucu karakterlere bürünmüş halleriyle itici kırık ve virüs gibi bulaşıcı balçıklarıyla götünüzü kara çalıya sürttürürler ; eski orospular kafası biraz çalışan bababankları ve altın Keseleri olan , instaları ebemkuşağı renkleriyle gözünüzü kamaştıran , ortam görmüş avrupa gezmiş seyrek at boku kıvamındaki cinslerdir ama nadirende olsa aralarından papaz eriği tatlılığında manda yoğurdu kaymağı gibi insanlar da çıkmıyor değil ; melek olabilenler okula girmeden önce ailecek üç beden büyük pantolon giyen karikatüristik tiplerin zamanla fakirleşip halk dostu adeta sarma sigara kıvamına gelenleridir.
Ama ilk olarak yüzünüze mahalle yanarken orospu saçını tararmış havası çarpar
Geneli burjuvazinin meyvesidir. Zaten diğer kısım okuldaki öğrenci topluluğundan ötürü bunalım halindedir. Öğrencilerin birçoğu burjuva çocuğu olduğu için iş hayatında ciddi sorunlarla karşılaşırlar. Çünkü saha tecrübeleri yoktur. Daha basit bir anlatım gerekirse hayat hakkında bi bok bilmeyen öğrenci sayısı çoktur.