eski gsü yemekhanesi – gsü sözlük
gerçekten ayrı bir havası vardı. dümdüz bir beton değildi. yığma taştan yapılmıştı ve bölmeleri çok enteresandı. tam bir oyun haritası gibi her dönemeçten sonra yeni bir aralık ve masalar dizini ve her yer birbiriyle bağlantılı.
Ortasındaki koca ağacı ilk gördüğümde "vay be ne medeni bir yer ağacı kesmemek için ne kadar zahmete girmişler" demiştim. Sonrasını biliyorsunuz.
iki liralık yemeklerin değişilmez mekanı.

yenisini görmediğim için karşılaştırma yapacak durumda değilim, ancak küçük ve sevimli bir mekandı. ama elbette ki çok bakımlı değildi ve en yoğun zamanlarda 3-4 kişilik arkadaş grupları birlikte oturacak boş yer bulamazdı.
bazen inanılmaz sıra olurdu ve o zamanlar ortaköy'e giderdik, tabii ki öğleden sonraki dersin de bir 5-10 dakikasını kaçırmak pahasına.
içeride telefon az çekerdi, bazı noktalarda ise neredeyse hiç çekmezdi. özellikle hattı türk telekom olan arkadaşlara 12-13 arası ulaşamıyorsanız yemekhanede olduklarını anlardınız.
ilk kez girdiğim zaman ortadan geçen ağaçların kesilmemiş olmasının beni fazlasıyla büyülediği mekan.
fazlasıyla rutubetli olsa da, sıra esnasında da, yemek esnasında da her yerimize su girse de o kasvetli hava çok tatlıydı. yeni yemekhaneyi çok daha mantıklı ve işlevli bulsam da en azından eski yemekhanenin olduğu bölge yıkılıp tatsız bir öğrenci işleri bürosuna dönüştürülmesinin yerine bu ortamın öğrencilerin kullanabileceği kapalı bir oturma alanı olarak devam etmesini dilerdim