galatasaray lisesi – gsü sözlük
KENDİ İÇLERİNDE ŞATOLU/ LGSLİ (ESKİ ADIYLA)ŞEKLİNDE BİRBİRLERİNDEN AYRILAN KİŞİLERİN OLUŞTURDUĞU GRUP.
turkiye’nin en iyi lisesi oldugu iddia edilen, “sarmasik ligi”nden bir lise. bizim ulkemizde universitelerde degil, liselerde bir ivy league olduguna inaniyorum.
peki, galatasaray lisesi’ne En iyisi demek mumkun mu? seksenli yillara kadar hic suphesiz oyleydi, birakin en iyi olmayi, imparatorluk ve cumhuriyet elitlerinin yetistigi yegane yerdi. ama o sultanili abileriniz bacak kadar cocukken o kapidan giriyor, kazik kadar oldugunda cikiyordu, bir kultur bu sekilde olusur. on dort yasinda bir ergeni eton’a bile atsaniz Bes yilda mezun ederek hicbir gelenegi ozumsemesini saglayamazsiniz. ancak yilda bir toplanip pilav yerler.
robert kolej ve saint joseph varken, galatasaray’a boyle bir yakistirmada bulunmak cok zor geliyor bana, devlet liseleri arasinda bile en iyisi olup olmadigina dair suphelerim var.
liseye tamamen uzak bir gsulu olarak, aralarında 1 yas bile bulunmayan ogrencilerinin -hatta mezunlarının- birbirlerine "abla/abi" demesini ilk duydugumda inanılmaz garipsedigim, kim ne derse desin kultur oturtmayı ve surdurmeyi basarmis yegane egitim kurumlarındandır.

mezunlarının büyük kısmında mektepli olmayan gsü'lülere karşı biraz soğukluk olduğunu düşündüğüm lise. gsü'lüleri kendilerinden saymadıklarından (doğal olarak) mektepli olmayanlara örtülü bir soyut (*) çakarlar. gerçi şato'lara da biraz öyle davranıyorlar yani, bizlik bir mevzu yok. gsü'lüler olarak bu denklemde mestizo oluyoruz sanırım.
Birtakım yazarların hakkında pek bir şey bilmeden konuştuğu canım okulum. Galatasaray lisesi ve değerleri olmasa maalesef şu an bulunduğumuz yerde (bkz:Galatasaray üniversitesi) olamazdık. Spor kulübünü kuran ideal ve üniveristeyi kuran ideal aynıdır. Her Galatasaray'lı birbirine sahip çıkar ve Galatasaray'ı daha ileriye taşımayı ilke edinir. Gsü de bu ilkenin bir ürünüdür. Bunları liseyi övmek için söylemiyorum zira değerini ifade etmek için ne kulübe ne üniveristeye gerek var. Bahsettiğim şey lisenin aslında belli değerler taşıyan bir zihniyete sahip olması. Sonuçta üniveriste devletin ancak hepimizin malumu olduğu gibi kuranlar lise mezunu insanlar (ki bunun içinde İnan Kıraç gibi Türkiye çapında hatrı sayılır kişiler var). Lise, üniveriste örneği gibi aslında Türkiye'ye değer katar, kurumlar ve simalar kazandırır. Bu özellik lise originli olup diğer kurumlarda da karşılık bulmuştur. Haldun Taner'in öyküleri de şahanedir yalçın tosun da son zamanın önemli öykü yazarlarındandır. Ayrıca nasıl ki gsü'de okuyanla dışarıdan birinin yorumları ve değerlendirmeleri çoğu zaman tamamen ayrıysa lise için de bu durum geçerlidir. Dışarıdan anlaşılmayabilir lise. Ama anlamak isteyenin yapması gereken -yalnız naçizane bir tavsiyemdir- lise hayata ne vermiş buna bakmaktır. Turgay şeren, Candan Erçetin, ümit kocasakal, daron Acemoğlu, nami başer, Vedat milor, barış Manço hepsi lisenin hayata kattıklarıdır. Aynı şekilde şu an okuduğumuz bu kurum da bu başarılardan ayrı değildir. Kısaca demek istiyorum ki Galatasaray lisesi en iyisidir ve bu kökten gelen Galatasaray üniversitesi de nasibini almıştır.